Sana Mektup

Gece denizin uysal bedenini yırtan
Ve bana acı çektiren umudum
Göz kapaklarımı zorluyor bir kez daha
Bir kez daha yokluğun eşiğini geçmek için

İo'nun başına sardığı
O uğursuz sineği Hera
Çağlar boyu bir değirmen taşı gibi
Bırakıvermiş gökyüzünün karanlık boşluğuna

Yıldızların soğuk sessizliğinde zeytin ağaçları
Hafifçe okşuyorum başlarınızı
Hiç usanmadan
Yalnızca bir tek yürek kıpırtısı
Bir tek umut soluğu
Bu Çınarlı toprağına uzanan

Canlı ve altın sarısı güneş
Kimse yok seninle aramıza girecek
İçime çektiğim sıcak soluğundan başka
Yardımsız ve güçlü temizliğinen başka
Benim umarsızlığımdan başka

Bilmem ki nasıl olacak
O aydınlık sevgiyi yeryüzü kabuğunda
Beklenmedik renkleriyle zorlamak
Unutmayı her çağırış
Biraz daha ertelemektir öteye
Boğazıma sarılan ellerin ağırlığı
Gözlerini görmesem de bilirim sendendir
Sendendir bana geçen acımasız duyarlığın

Yanlış bir ardıç kuşunun dağlardan
Denize süzülüşü
Her akşamüstü aynı rüzgarın
Aynı kayığı belli bir yere götürüşü gibi
Sallanır zaman içinde inançsız yüreğim

Özel Arabul

Arkadaşına
Adınız E-mail Adresiniz Mesajınız   Arkadaşınızın Maili